Ajab Prem Ki Ghazab Khani

Ranbir Kapoor & Katrina Kaif .Fevkaladenin fevkinde bir cast olmuş.her kim ikisini bu filmde buluşturduysa kesinlikle filmi kurtarmış. Tamam filmin kendisi de güzel ama başkaları oynasa bu kadar olmazdı sanırım. İkisinin de roller tam oturmuş. Çok iyi oynamışlar. Ben Katrina da bu deli dolu genç kız rollerini çok seviyorum. Ağırbaşlı olmak hiç yakışmıyor sanki. Ranbiri de Barfi! de  izlediğimde ne kadar yetenekli demiştim ama bunu da izleyince şüpheye düştüm. Yoksa rol diilde gerçekten böyle mi bu adam die.Özellikle dans sahnelerinde. Sanırım anlamak için başka filmlerini de izlemeliyim..
 Film yine "ee herşey yoluna girdi. Olaylar bitti.Geri kalan bi saatte ne olcak ki" derken ani bir manevrayla olayı bambaşka bir yere götürüyor.Süprizler şaşırtmacala.Gülmeli eğlenmeli sıkılmamalı 2,5 saat. şarkılar da güzel.İzlenmeli izletilmeli..

Devdas

Şimdiye kadar izlediğim en kötü Shahrukh Khan filmi olmakla kalmayıp aynı zamanda şimdiye kadar izlediğim en kötü Hint filmi ünvanını kendisine tereddütsüz verebilirim. O kadar ki ilk kez bir Hint filmi izlerken uyuya kaldım,ilk kez Hintçe şarkılardan bu kadar rahatsız oldum. Çeviriden mi kaynaklanıyor bilmiyorum ama anlam veremediğim sözlerle doluydu film.Ne alaka şimdi dediğim o kadar yer vardı ki.Neyse ki anlamı düşünücem diye kaçırdığım sahneler de bir kayıp sayılmazdı. Tamamen boş ve yersiz uzun bir film bana göre. Hikaye basit.Oyunculukla kurtarsa desem o da olmuyor.Zira King fln diosunuz ama oyunculuğu hep biraz abartı geliyo bana. Ama burda daha bi abartı. Adamın acısı gözüme battı resmen. hele o konuşurken kafasını titrettiği sahneler..(3 dram filmi daha çekse beyin sarsıntısından ölücek adam) Ama Paro iyiydi.hem güzel hem zarif hem de yetenekli.. Bir de mekanlar güzeldi.Hatta baya iyiydi.Yüklü bir maliyeti varmış filmin. Büyük bi kısmı da mekanlara gitmiştir heralde ama değmiş. Filmi izlenebilir kılan nadir yönlerden biri zaten görselliği. Yalnız demekki ben bollywood ne yapsa kayıtsız şartsız beğenebilenlerden değilmişim.Bunu anladım. Bollywood sende hastalık oldu diyenlere verilecek bir cevabım var yani artık..

Mine Vaganti / Serseri Mayınlar

 2010 İtalya yapımı eş cinsel bir adamın durumu kabullenmek istemeyen babasıyla, çevresiyle, ailesiyle, yaşadığı küçük şehirle olan ilişkisini ve kendi mutluluğuyla herkesin huzuru arasında yapmak zorunda kaldığı seçimi anlatan Ferzan Özpetek filmi.. Hem yazmış hem yönetmiş, ülkesinden bilmem ne kadar uzakta harikalar yaratmış. 
   Film, konuya bakıldığında dramı akla getirse de drama sadece teğet geçiyor. Zira ağlamaktan çok gülüyorsunuz filmde (Kahkaha attırmıyorsa da gülümsetiyor.). Filmi izlememin tek nedeni Leccede geçtiğini bilmemdi.(Kendisi şu hayatta yaşamayı istediğim yerlerden bir tanesidir de.) Ama iyi ki izlemişim.Sadece filmdeki büyük anne karakteri için bile tekrar izleyebilirim.
   Bide ben filmlerde bu renkleri de seviyorum.Fransız filmleri gibi..Müzikleri de güzeldi.Özellikle Sezen Aksuyu duyduğumda çok şaşırmıştım. Nie şaşırıyosam.Yönetmeni Türk. Ee Sezeni de seviyomuşsa demekki..
   Neyse gideyim de bir iki Ferzan Özpetek filmi daha bulup izliyim. Hamamı da beğenmiştim ztn.Diğer filmlerini de beğenmem kuvvetle muhtemel olabilir..

jaane tu ya jaane na

Öyle çok ahım şahım bir film olmayabilir. Sonunda birazcık tebessüm belki. Ama kesinlikle sıkmıyor. Bi şekilde izlettiriyor kendini. Tipik gençlik / aşk filmi. Fazla beklentiye gerek yok. İnsana kattığı birşey de yok. Tipik İmran filmi. Ama olsun..O öyle de seviliyor. Hele burda iyice bi toy. Son yıllardaki filmlerini izleyince aradaki fark bariz. Diğer oyuncuların hiçbirini tanımıyorum. Ama rollerinin hakkını yerine getirmişler.Gerçi ztn roller de öyle insanı çok zorlıycak şekilde değil. Neyse... Vakit geçirmelik, kafa dağıtmalık bir film nihayetinde...

I Hate Luv Storys

2010 Hindistan yapımı filmimizde esas oğlumuz İmran Khan'a esas kız olarak Sonam Kapoor eşlik ediyor. Film başlarda eğlenceli ilerlese de yarısından sonra romantizm dozu biraz artınca insana (ya da en azından bana) I Hate Luv Storys dedirtti malesef. Böyle aşk acısı çekmeler, acıklı bakışmalar fln.. Ya da İmrana deli dolu,çapkın, serseri tavırları daha çok yakıştırdığımdan öyle hissettim bilemiyorum. Keşke film başladığı gibi eğlenceli hareketli sahnelerle devam etseydi die düşünmekten alamadım kendimi. Ha sıkılmadım izlerken ama "izlemesem de olurmuş" filmlerden bi film olmuş. İmranın oyunculuk iyi. Sonamın ki biraz sırıtıyordu sanki.Babasından ders almalı belki de..

Matru ki Bijlee ka Mandola

 Yine tutamadım kendimi,kimseyi bekleyemedim kendim çevirdim alt yazıyı. Çok anladığımdan mı,hayır ama İngilizce alt yazılı seyretmeyi sevmiyorum napiyim..
2013  Hindistan yapımı. Başrollerde İmran Khan( sanırım biraz da bu yüzden sabırsızlandım izlemek için), Anushka Sharma ve Pankaj Kapur var. Filmin konusu oldukça sıradan. Oldukça zengin alkol düşkünü Mandola, kızı Bijlee, uşağı çakal Matru, kodamanların baskısı altındaki köylüler, dalavereci politikacılar ve oyunları.. (Fazlası spoilere girer belki). Konu sıradan ama İmran yakışıklılığı, Anushka tatlılığı, Pankaj Kapur da oyunculuğuyla (özellikle sarhoş olduğu zamanlardaki) filmi alır götürür bana göre. Fazla beklentiye girmeye gerek yok ama boş zamanlar izlenebilecek filmlerden. Ya da ben çok daha iyi Bollywood yapımları izlediğimden biraz cimrilik ediyorum.